Bekir’den olma, Hakiye’den doğma,
Bilmediği dedelerinden birinin belki de şehit düştüğü, şanlı zaferle anılan bir günün aileye hediyesi,
Annesinin küçük yaşta bile en büyük yardımcısı,
Babasının üzerine titrediği çelimsiz yavrusu,
Abisinin hayranı, küçük kardeşlerinin daimi hamisi ama en çok Zeliha’nın biricik kızkardeşi,
Genç kızlığında mahallenin en alımlısı,
Fakültenin güzel saçlı, güzel yüzlü “Filiz Akın”ı, arkadaşlarının Apla’sı,
Arif’in önce büyük aşkı, sonra eşi, sonra çocuklarının biricik annesi,
Kızlarının ise hiç değişmeyen tek favorisi,
Noterler aleminde ilklere imza atan başarı timsali,
Can’ın ikinci annesi,
Zeynep Derin’in anneannesi…
Ya da,
Maceracı gezgin ruhlu,
İflah olmayan okur yazar,
Resim meraklısı emekli,
Bitmek tükenmek bilmeyen bir iyi niyet sahibi,
Derdi olan dost, tanıdık kim varsa kimseyi geri çevirmeyen iyilik meleği,
Prensipli ve hatta biraz da baskın karakterli,
Kahkahasıyla ortamların neşesi,
Sıcacık kalpli ve hep yufka yürekli,
Eli açık, gönlü zengin ve hep adaletli…
Müfide.
Canım anneciğim; sen benim gözümde 70 yıla bir güzel ömür sığdırmayı becermiş, üç tane güçlü ve iyi kadın yetiştirmiş ve nice kadına da ablalık yapmış harika bir kadın, muhteşem bir insansın… Küçükken hep hayranlık duyduğum ve herşeyi nasıl kolayca ve tek başına becerdiğine hayret ettiğim bir anneydin; ergenlikte seni en azılı düşmanım sanmakla ne büyük ayıp etmişim! Kendi hayatımı kurduğum andan beri, becerinin ve yaptıklarının boyutlarına daha da çok saygı duyuyorum duymasına ama, asıl şimdi, anne olduğumdan beri, seni hem yürekten anlıyor hem de daha çok seviyorum. Ve evet, şimdi biliyorum, asla seni, senin bizi sevdiğin kadar sevemeyiz, kimse sevemez…
Yine de bugünlük izin ver, seni ne kadar çok sevdiğimizi, hayatımızda olmandan duyduğumuz mutluluğu ve iyi ki doğdun şarkılarını doyasıya söyleyelim, sen de al kabul et, yüreğinin köşesinde kocaman çiçekler açsın…
Umarım bundan sonraki her günün daha büyük neşe, sonsuz sevgi ve bereket ile taçlanır; sen bunu tamamen hakediyorsun!